Kazıklı Voyvoda Kimdir? Katliamları ve Vahşi Hikayesi

Kazıklı Voyvoda Kimdir? Katliamları ve Vahşi Hikayesi

Kazıklı Voyvoda olarak bilinen III. Vlad, Eflak Voyvodası olarak görev yapmış bir Osmanlı Eflak prensidir. Tarihteki en acımasız katliamlara imza atan ve hatta vampir hikayelerinin doğuşuna neden olan Vlad’ın, neler yaptığına, Fatih Sultan Mehmet’le olan mücadelesine ve nasıl öldüğüne gelin yakından bakalım.


Kazıklı Voyvoda Kimdir?

Kazıklı Voyvoda, yani gerçek adıyla III. Vlad, 1431 yılında Eflak Hükümdarı Dracul'un 2. oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının Osmanlı Devletiyle girdiği savaşta yenilmesi üzerine kardeşi Radul ile birlikte Osmanlı'ya rehin olarak verildi. Böylece Vlad, 12 yaşından 20 yaşına kadar olan sürede genç şehzade II. Mehmet ile birlikte Osmanlı sarayında eğitim gördü. 

Osmanlı'ya bağlanan Eflak hükümdarının  oğlu olması nedeniyle Vlad, Osmanlı alimleri tarafından eğitiliyordu. Zeki ve çevik bir kişiliği vardı. Şehzade Mehmet ile birlikte neredeyse aynı eğitimi alan hatta bizzat Osmanlı alimlerinden Molla Gürani'den  tefsir ve matematik dersleri alan Vlad, İslam'ı kabul etmek istemedi.

1447 yılına gelindiğinde, Macaristan valisi Yanoş, Eflak'ı işgal etti ve Vlad'ın babası olan Dracul ile  abisini öldürttü. Eflak'a da yeni Voyvoda olarak 2. Vladislav'ı atadı.  Daha sonra Yanoş, Osmanlı'ya karşı da bir askeri hareket başlattı.

Bu gelişmeler üzerine Yanoş’la yapılan mücadelelere, Vlad da Osmanlı askerleriyle birlikte katıldı ve bu harekatlardan başarılar elde etti. Bu başarılar neticesinde Osmanlı, Vlad'ın emrine asker vererek onu Eflak'a gönderdi. Eflak Voyvodası Vladislav'a karşı savaşan Vlad, aynı zamanda kuzeni olan Vladislav ve ordusunu Eflak dışına püskürtmeyi başardı.

Vlad'ın askeri dehası hemen Edirne'de duyuldu ve bu nedenle emrine daha çok Osmanlı askeri verilerek Eflak prensi olarak görevlendirildi. Her yıl düzenli şekilde vergi ödeyen Vlad Osmanlıya bağlı olarak Eflak’ı yönetmeye başladı. 1450'nin ortasında Vlad, emrindeki askerlerle birlikte Boğdan ve Macaristan topraklarına saldırdı. Bu saldırılar karşısında Macaristan, Vlad ile anlaşma yoluna gitti.


Kazıklı Voyvoda‘nın Katliamları

Vlad, ilk zamanlarda Osmanlı'ya düzenli vergi ödüyordu ve Sultan Mehmet tarafından övgü alıyordu. Ancak Osmanlı’nın Mora’daki mücadelelerle meşgul olması  ve zamanla gücü eline geçirmeye başlamasıyla birlikte tavırları değişmeye başladı. 

Sert yönetimiyle birlikte, ülkesinin bazı bölgelerinde ayaklanmalar çıkmaya başladı. Vlad bu isyanları çok vahşi bir şekilde bastırdı. İlk defa karşılaştığı Sakson isyanına karşı öyle acımasız bir tutum sergiledi ki, herkes korkuya kapıldı. Vlad, Sakson kasaba ve köylerini basıp yağmalıyor, kadın çocuk demeden insanları diri diri yakıyor ve canlı canlı kazığa oturtuyordu. 

Vlad, yanındaki vezirlere ve Eflak halkına korku salarak kendine itaat ettiriyordu. Tekerlekli platformlar üzerinde kazıklara oturttuğu insanları Eflak sokaklarında dolaştırıyordu. Boğdan üzerine düzenlediği seferlerde ise gittiği her yerde katliamlar yapıyordu. Köyleri yakıyor, masum insanları katlediyordu.

Yemek masasında yemek yerken, fakir halktan topladığı bazı insanları ve dilencileri karşısına getirip diri diri yakılmasını emreder, onların acı içinde feryat etmesinden zevk duyardı. 

 

Kazıklı Voyvoda ve Fatih Sultan Mehmet Mücadelesi

Katliamların böylece dilden dile yayıldığı bir dönemde, Vlad'ın yaptığı zulümler artık Fatih Sultan Mehmet'in kulağına gelmişti. Çocukluk arkadaşının yaptığına çok üzülen Fatih, onu tahttan indirip yerine kardeşini geçirmeye karar verdi. Bunun üzerine ona haber gönderip bu yılki vergisini bizzat kendisi gelerek ödemesini istedi. Fakat Vlad, çok iyi tanıdığı padişahın kendisini yakalatacağını anlamıştı. Bu nedenle Eflak'tan ayrılması durumunda Macaristan’ın bu bölgeye saldıracağını öne sürerek, onun bu talebine bahane üretti.

Fatih Sultan Mehmet, Niğbolu valisi Hamza Bey'e haber göndererek Eflak'ı tutmasını ve eğer sorun çıkarsa Vlad'ı hemen derdest etmesini söyledi. Hamza bey hazırlıkları tamamlayıp yola çıktı. Mevsim kıştı ,Tuna Nehrinin kenarına geldiğinde nehir donmuştu. Tuna'nın kenarında kamp kuran Hamza Bey, burada beklemeye karar verdi. 

Gecenin en soğuk vaktiydi. Osmanlı kamplarındaki askerler uykudadı. Kimse bir saldırı beklemiyordu. Tuna Nehri'ni geçen Vlad, Osmanlı kampına hücuma kalktı. Vlad'ın baskınına uykuda yakalanan Osmanlı ordusu, Vlad ve askerlerinin acımasız saldırısı karşısında bir şey yapamadı ve teslim olmak zorunda kaldı. 

Vlad, esir ettiği Osmanlı askerlerini canlı canlı kazığa oturttu. Hamza Bey ve birçok Türk askerinin kesik başını Macar kralına göndererek "Ben Türkle düşman oldum" dedi. Macarlar ise Vlad'ı himayelerine aldı. 

Haberi alan Fatih Sultan Mehmet, derhal orduların toplanması emrini verdi. Vlad, o sırada Bulgar topraklarına saldırarak Türk köylülerini kazıklara oturtmaya başladı. Osmanlı himayesindeki herkese çok feci katliamlar yapıyordu. 

Nihayet ordularını toplayan Fatih, 150,000 kişilik ordusuyla Eflak'a harekete geçti. Sultan, Eflak'a girdiğinde Kazıklı Voyvoda ortadan kaybolmuştu. Tuna Nehri kolayca geçildi, fakat bu durumun nedeni biraz daha ilerleyince anlaşılacaktı. Kazıklı Voyvoda ülkesindeki bütün suları zehirlemiş, hatta hayvanları dahi katletmişti. Osmanlı ordusu başkentte yerleşip  kamp kurdu. Yeniçeriler, o gece hiç uyuyamamıştı.

Kazıklı Voyvoda, Eflak'tan topladığı 30,000 kişilik ordusuyla padişahın kampına doğru harekete geçmişti. Eflak ordusu, o gece ellerinde meşalelerle hızlıca Osmanlı kampına saldırdı. Osmanlı askeri, böyle bir baskına karşı hazırlıklı değildi, ama yine de savaşa tutuştular. 
Hızla gelen Eflaklı askerleri, padişahın kampını ana hedef olarak seçmişti. Eflaklılar, birçok Osmanlı askerini şehit etti, ancak Yeniçerilere karşı baş edemiyorlardı. Gizlice padişahın çadırına girmeye çalışan katiller, çadırın boş olduğunu fark etti. Bunun üzerine Vlad, yeniçerilere hücum edilmesini emretti. Ancak Eflak askerleri, yeniçerilerle savaşamıyor ve kısa sürede çaresizce dağılmaya başlıyordu. Çatışmalar sabaha kadar sürdü. 

Sabah olunca padişah, Ali Bey komutasındaki akıncıları Vlad'ı öldürmesi için gönderdi. Böylece birçok Eflaklı kaçarken akıncılar tarafından öldürüldü. 1000 kadar Eflak askeri esir olarak padişahın önüne getirildi. Padişah hepsini idam ettirdi.
Sultan, hemen Eflak’ın başkenti Targovişte'ye doğru yola çıktı. Osmanlı askerleri buraya geldiğinde, 25,000 kadar Türk kadının ve çocuğun kazığa geçirilmiş halde buldu. Bu manzara karşısında Osmanlı askerlerinin morali bozuldu ve akıllarını kaybedecek gibi oldu. Padişah, ordusunu teskin ederek ilerlemeye devam etti. 

Vlad'ın kalesine geldiklerinde, kale kapıları açık ve terkedilmiş durumdaydı. Sultan Fatih, Vlad'ın kardeşini tahta geçirdi ve Vlad'ı aramaya çıktılar. Vlad kaçarak Macaristan'a sığınmıştı. Padişah, Radul'un tahtını sağlamlaştırıp bir takım askeri oraya yerleştirdi ve ana ordusuyla Edirne'ye döndü.

Bir yıl sonra Vlad, Osmanlı padişahına özür dileyen ve kendisini affetmesini isteyen bir mektup yazdı. Devamında ise eğer kendisini affederse, Erdel'i Osmanlı'ya vereceğini ve böylece Macaristan'ın kolayca fethedileceğini ifade etti. Ancak bu mektup, Macarların eline geçince Vlad köşeye sıkıştı. Macar kralı, bu mektup üzerine Vlad'ı yakalatıp hapse attı. Burada 15 yıl boyunca Budin Kalesi'nde hapis tutulan Vlad, 1477 yılında serbest bırakıldı. O tarihe kadar kardeşi Radul, Eflak hükümdarlığını yürütüyordu.

Vlad'ın serbest kalmasıyla birlikte Kazıklı Voyvoda tekrar ortaya çıktı. Vlad, Eflak tahtını ele geçirmek için işkencelere devam etti. Kardeşi Radul, Sultan Fatih'e durumu hemen bildirdi. Bunun üzerine padişah, akıncılarını hemen Eflak'a göndererek Vlad'ı aratmaya başladı. Ve sonunda Ali Bey ve adamları, Vlad'ı yakalayarak kafasını keserek padişaha gönderdi. Sonunda Avrupalılar tarafından Kont Dracula, Rumenler tarafından cellat Vlad, Türkler tarafından Kazıklı Voyvoda olarak adlandırılan Vlad, öldürüldü. Avrupa'da Vlad'ın insan kanı içen bir canavar olduğu söylentisi dilden dile yayılmış, hatta meşhur Drakula hikayeleri böyle başlamıştı.

 

Linkler: Kazıklı Voyvoda Kimdir, Kazıklı Voyvoda Katliamları, Kazıklı Voyvoda ve Fatih Sultan Mehmet Mücadelesi
 


Bu içeriği paylaşmak ister misin?




Henüz yorum yapılmamıştır.



Bültenimize Katılmak İster misin?

Benzer Konular

Marie Curie Kimdir? - Kısaca Hayatı

Marie Curie Kimdir? - Kısaca Hayatı

Marie Curie, bilim dünyasında efsaneleşmiş bir isimdir. Kadınların bilimdeki yerini belirleyen, cesaretlendiren ve bilimin sınırlarını zorlayan bir figür olarak tarihe geçmiştir. Radyo... Devamını Oku

Koyunhisar Savaşı, Nedenleri, Sonuçları ve Önemi

Koyunhisar Savaşı, Nedenleri, Sonuçları ve Önemi

1302 yılında gerçekleşen Koyunhisar Savaşı, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde Bizans ile yaptığı ilk savaş olması nedeniyle çok büyük öneme sahiptir. Osman Gazi liderliğinde ... Devamını Oku

Türk Tarihindeki En Önemli Savaşlar

Türk Tarihindeki En Önemli Savaşlar

Türk tarihi, binlerce yıllık köklü geçmişe sahiptir ve bu süreç içerisinde pek çok defa hayati öneme sahip savaşlar meydana gelmiştir. Türk tarihindeki bu savaşlar, sadece askeri za... Devamını Oku

Türkiye Başbakanları Listesi

Türkiye Başbakanları Listesi

Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan başbakanlar, ülkenin yönetiminde kritik roller üstlenmiş ve zamanlarının siyasi, ekonomik ve sosyal dinamiklerini şekillendirmişle... Devamını Oku

Türkiye Cumhurbaşkanları Listesi

Türkiye Cumhurbaşkanları Listesi

Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca çeşitli liderler tarafından yönetilmiş ve her biri ülkenin siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişiminde önemli roller üstlenmiştir. Cumhuriyetin ilanında... Devamını Oku